{
    "title": "Uyku Apnesi",
    "image": "https://www.apne.gen.tr/images/uyku-apnesi.jpg",
    "date": "21.01.2024 23:03:37",
    "author": "oktay öztürk",
    "article": [
        {
            "article": "<b>Uyku Apnesi,</b> Apne en sık rastlanılan bir uyku hastalığı türüdür. Bu hastalığın önemi ise ölüme neden olmasına ve oldukça sinsi bir şekilde ilerlemesine bağlıdır. Uyku apnesi hastalığı bireyin sağlığını, hayatiyetini ve bazen de yaşamını dahi yok etmektedir. Uyku apnesi olan hastanın yaşam kalitesi oldukça bozulmuştur. Her yerde her zaman hatta araba kullanırken dahi uyuyabilir. Oldukça yüksek bir ses ile horlaması etrafındaki herkesi rahatsız eder. Çıkardığı ses o kadar yüksek olur ki bazen kendisi dahi horlamasından uyanır. İşe giderken aşırı yorgun olur ve dikkatini hiçbir şeye veremez. Çalışma isteği ve zevki bir anda yok olur. Eve çok yorgun bir şekilde gelir. Televizyon izlerken koltukta uyuya kalır. Başta ailesi olmak üzere çevresindeki bütün insanlar ile iletişimi bozulur. Tedavi edilmeyen uyku apnesi bireyi; kalp ritimi bozukluklarına, enfarktüs ve hipertansiyon gibi yüksek risk grubuna sokmaktadır. Ayrıca trafik kazasıda bir diğer risk grubudur. Uyku apnesi hastalığının tedavisi mümkündür. Bu hastalıkta asıl sorun tanıdır. Dünyadaki uyku apnesi hastası olan kişilerin yüzde seksen ve doksanına hale teşhis konulmadığı saptanmıştır. Bu miktarın Türkiye'de yüzde doksan beş ve doksan sekiz olduğu sanılmaktadır. Amerika'da ise uyku apnesi hastası olan kişilere ortalama on yıl yaşadıktan sonra ancak tanı konmuştur.</div><div><br></div><div><b>Uyku Apnesi Nedir?</b></div><div><br></div><div>Uyku esnasında nefes alıp vermenin on saniye kadar ve daha da uzun süre ile kesilmesi durumuna 'apne' denir. Solunumun yavaşlaması durumuna ise 'hipopne' denir. Uyku anında nefes kesilmelerinin sayısı saatte beşin üstüne çıkmış ise tıkayıcı tipte uyku apnesi sendromudur. Bu hastalığın mekanizması fiziksel kurallara uygundur. Uykuda nefesin kısmi olarak kesilmesi ise horlama şeklinde ortaya çıkmaktadır. Tamamen kesilmesi ise apneye sebep olmaktadır. Bu konuda horlamaya çok fazla değinmeyeceğiz. Bunu nedeni ise tek başına horlama sosyal bir sorun ve tedavisi de sosyaldir. Sigara içen, alkol kullanan ve yorgun olan insanlar horlayabilirler. Ayrıca uyku apnesi kalp ile beyin hastalıklarına yol açmaktadır.</div><div><br></div><div><b>Uyku Apnesi Neden Olur?</b></div><div><br></div><div>Oluşan tıkanma üst solunum yolu boyunca burun içinden epiglot'a kadar herhangi bir yerde olmaktadır. Cerrahi yöntem ile düzeltilmesi mümkün olan üst solunum yolu lezyonları aşağıda sınıflandırılmıştır.</div><div><ul><li>Orofarenkste tonsil hiperttrofisi, makroglossi (Down sendromu ve akromegali), retrognati (Pierre robin sendromu ile akondroplazi), dil tonsili hipertrofisi, dil kisti, neoplazm, uvula ile yumuşak damak gevşekliği</li><li>Septum deviasyonu, hipertrofik konka, polip, tümör</li><li>Nöromüsküler sebepler; neonatal anoksi, serebral, palsy, down sendromu, myyotrofik distrofi, arnold chiari malformasyonu, sringomiyelobulbi ile vokal kord paralizisi</li><li>Nazofarenkste adenoid vegetasyon, kist, stenoz, koana atrezisi, koana polipi, tümör, velofarengeal cerrahi ve yarık damak onarımı</li><li>Kraniofasial anomaliler; Crouzon, apert, treacher collins ile down sendromu</li><li>Hipofarenkste laringotrakeomalasi, vallekula kisti, neoplazm, kord paralizisi, glottik web papillomatozis, stenoz, hemangiyom</li></ul></div><div><b>Diğer sebepler;</b> konjenital miksödem, hogdkin, prader will sendromu, endojen ya da ekzogen obezite, orak hücreli anemi ile laringofarengeal reflü olarak sayılmaktadır.</div><div><br></div><div><b>Uzmanın hasta kişiye soracağı üç soru uyku apne hastalığının tanınmasına yardımcı olur?</b></div><div><br></div><div>1. Uyku esnasında nefes kesilmesi var mı?</div><div>2. Gün içerisinde uyuklama isteği var mı?</div><div>3. Horlama var mı?</div><div><br></div><div><b>Uyku Apnesi Belirtileri ve Tedavisi Nasıl Yapılır?</b></div><div><br></div><div>Uyku apneli kişinin sabah başı ağrır, yorun kalkar, gün içerisinde uyuklamaya meyli vardır. Uzun araç kullanımında uyuma ve akşamları televizyon karşısında uyuklama isteği gibi özellikleri ortaya çıkar. Yapılan araştırmalar sonucunda trafik kazalarının bir bölü üçünün bu kişiler tarafından yapıldığını göstermiştir. Uyku apneli hastalar felç ile enfarktüs riski artmaktadır. Uyku sırasında gerçekleşen ani ölümlerin nedeni uyku uyku apnesidir.</div><div><br></div><div><b>Uyku anında terleme, huzursuzluk ve horlamaya dikkat!</b></div><div><br></div><div>Uyku esnasında oluşan solunum durması oldukça fazla görülen bir hastalık türüdür. Uykuda ağız kuruluğu, horlama, sık, sık idrara kalkmak, reflü, huzursuzluk ve tanıklı olarak ani solunum durmaları uyku apnesinin belirtileri arasındadır.</div><div><br></div><div>Ayrıca konsantrasyon bozukluğu, sabahları dinç uyanamamak, baş ağrısı, depresyon, unutkanlık ve oldukça fazla yorgunluk ve uyku hali ise uyku apnesinin gündüz belirtileri arasında yer almaktadır.</div><div><br></div><div><b>Uykuda Neler Oluyor?</b></div><div><br></div><div>Uyku esnasında nefesin kesilmesi, kesilme sürecine ve sayısına bağlı olarak kanda bulunan oksijen düzeyini düşürmektedir. Ayrıca da karbon dioksid düzeyini yükseltir. Bu durum ise beyni uyararak bireyin uyanmasına sebep olmaktadır. Sabah uyandığında kişinin kendisini dinlenmiş hissetmesi uykunun oldukça derin evrelerine girmesine bağlıdır. Ancak nefes kesilmesinin sebebi ile sık, sık uyanıldığında ise dinlenme evrelerine girilmez. Bundan kaynaklı olarak sabah yorgunluğu, aşırı baş ağrıları ve gün boyu uyuklamalar görülmektedir. Hasta bulgularını gün içerisindeki stres ve çalışmaya bağlıdır. Hasta kişiler genelde eşlerinin şikâyeti sonrasında doktora giderler.</div><div><br></div><div><b>Uyku Apnesi Tedavi Yöntemleri Nelerdir?</b></div><div><br></div><div>Bu hastalıkta tedavi yöntemi öncelikle yaşam koşullarını düzenlemesi, alkol ile sigarayı bırakması, kilo vermesi ve düzenli spor yapması önerilmektedir. Bu hastalık son yirmi yıl içinde daha iyi tanınmış, hastalık ile ilgili birçok bilinemeyen şeyler olduğu için bu süre zarfında tedavi yöntemi birçok değişiklikler göstermektedir. Bu konu ile ilgili ilk cerrahi yöntemi 1979 yılında uygulanmıştır.</div>"
        }
    ]
}